:.:MMK:.:Malpera Mûzîka Kurdî - Kürtçe M
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

:.:MMK:.:Malpera Mûzîka Kurdî - Kürtçe M

:.:MMK:.:Malpera Mûzîka Kurdî - Kürtçe Müzik Sitesi: :.:::.:
 
AnasayfaKapıLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 Serok APO’yla tanışma

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
?_HaLiL_?

?_HaLiL_?


Mesaj Sayısı : 116
Kayıt tarihi : 30/08/09

Serok APO’yla tanışma Empty
MesajKonu: Serok APO’yla tanışma   Serok APO’yla tanışma EmptyÇarş. Eyl. 02, 2009 9:45 pm

Yaz mevsiminin bittimine doğru 1994 yılında sekiz kişilik bir arkadaş gurubu ve bizlere öncülük eden iki kurye ile Dilok’tan akşam saatlerinde yola çıktık. Bizim önümüzden bir motorla yol kontrol ediliyordu, biz hemen ardından bir arabanın içinde fazla hiz yapmadan yolda ilerliyorduk. Bulunduğumuz araçta kürye arkadaşlar her hangi bir olumsuzluğa karşı silahlı gelmişlerdi iki tane kaleşnikof silah ve bir başka silah vardı yanlarında. Herhangi bir yol kontrolu ve pusuda durulmayacak çatışmaya girilecekti, ki artık çuvalara saklanmış silahlar hazır halle getirilmişti son kontroller yapılmıştı. Çok riskli bir durumdu bu, çatışma çıksaydı, bir çok arkadaş silahsızdı, yanlızca 3 silahımız vardı ve biz yedi arkadaş silahsızdık, birde arabada oluşumuz büyük bir dezavantajdı, fazla hareket edemiyorduk ve oldukça sıkışmıştık. Önde motorla yolu kontrol eden arkadaşlar bizi zamanında uyarsalar herhangi bir sorun yaşanmadan gereken tedbiri alabilirdik.

O sureçte, yani 1994 yilinin bahar ayinda kimyasal silahla 20 den fazla heval sehit dusmustu bundan dolayi yolarda çok siki arama yapiliyordu. Sinira az mesafe kalmisti artik, sinir kontrol noktalari ve isiklari gorunuyordu devriye gezen panzerin farlari artik daha iyi gorunuyordu, biz yayan yuruyecegimiz yere geldigimizde hizla araçtan indik ve asfalt yoldan uzaklastik ki gelen araclar bizi farketmesin. Bir saat yol yurudukten sonra sinir telerine ulasmistik artik Tc sinirini asma vakti gelmisti, kurye arkadasin sinira yaklastigimizda çok dikkatli olmamiz gerektigi hakinda çokça uyarliyorduk ki siniri geçerken ayak izleri fazla gorukmesin, surekli ayni ayak izlerine basmamiz gerektigi belirtiliyordu, ki fazla insanin gectigi anlasilmasin. Nihayetinde siniri kazasiz belesiz mayina basmadan ve goruntu vermeden saglam bir biçimde geçmistik.Cok karisik duygularla siniri geçip surye tarafina saglam bir sekilde ulastik. Tabi siniri asmamiz tehlikenin son buldugu anlamina gelmiyordu, onumuzde surye askerlerinin devriyeleri geziyordu dikkatli olmasak bizi farkedebilirlerdi. Daha sonra Surye tarafinda bizi bekleyen arkasaslara saglam bir sekilde ulasmistik. Anlatmasi zor tarifi olmuyan duygular içindeydim, ayni anda herseyi dusunuyordum geride kalan aylem, arkadaslarim, okul, koy, Firat ve daha bir çok sey ve beni bekleyen yeni bir yasam aklimda bir çok soru isareti vardi beni neyin bekledigini hayal bile edemiyordum bir tarafta biraktiklarima uzulurken diger tarafta beni bekleyen bu yeni hayata atilmak için sabirsizlaniyordum.

Tüm geceyi yürüdükten sonra küçük güney Kürtlerinin olduğu bir köye ulaştık, buradan bir pikapla Azaze denilen kasabaya gittik, burdanda Halep şehrine gittik, şehirde daha önce sınırı geçen yeni savaşçı gurubun yanına vardık, çoğunluğu Suruçlu arkadaşlardan oluşan bir gurup arkadaştı, bizde burada bu arkadaşların yaşamlarina tabi olduk ve hergün düzenli spor ve eğitim görmeye başladık ki ülkeye gitmeye hazır olalım. Burada kısa bir eğitim devresinden sonra yanımızda olan arkadaşlar, ki bu arkadaşlar bizden önce geldikleri için biraz daha tecrubeye sahiptiler, bu arkadaşlar arasında geçen konuşmalardan anladığım kadarıyla Başkan Apo Halebe bazen gelip gidiyor ve yeri buralara yakındı. Ama benim bildiğim kadarıyla başkan Apo Bekka denilen bir yerde Lübnanda idi, sonrasında yapılan tartışmaları daha dikkatli bir şekilde dinliyor birşeyler anlamaya çalışıyordum.

En sonunda bizi düzenliyeceklerdi ve düzenleme için Fuat heval gelmişti artık hepimiz heyacanlıydık, tüm arkadaşlar kendilerini Gerilla için hazırlamışlardı ama 30 dan fazla arkadaş gurubunu olduğu bir evde kalıyorduk ve Fuat arkadaş guruptan sadece 8 kişiyi ayıracağını söylemişti.
Ayrılan gurubun içinde olmak sevindirmişti beni, ayrıca Baran Ciğergun, Sexo, Botan, Gezgör, Harun, Bager arkadaşların olduğu bir guruptu, Fuat heval bizleri toplamış ve bize şimdi gideceğimiz yerin şuan kaldiğimiz yerden daha farklı olduğunu söyliyerek bizi bilgilendirmişti. Şama akademiye gidiyorduk, akademi eğitimi kuşkusuz çok farkıl olmalıydı ama detaylı bilgim yoktu nasıl bir yer olduğu hakinda.

Sonunda ayrılan gurup, tarihi Şam şehrine doğru arabalarla yola çıktık, bir geceyi bir evde geçirdikten sonra diğer gece akşam saatlerinde büyük demir bir kapının açılmasıyla bahçelik bir çiftliğe girdik Şamin dişinda olan bu yer çok sakin ve güzeldi, arabalardan indik ve ilkin girdiğimiz büyük ev içinde gözlerime inanamadım her taraf Önderliğin resimleri bayraklar ve şehit arkadaşların resimleri ile donatılmıştı, bu manzara karşısında ben çok şaşırmıştım.

Etrafımda gördüğüm herşeye zaman geçtikçe anlam veriyordum, tabi Şam gibi bir yerde böylesi bir imkanın olması elbeteki çok güzeldi, ama esas güzel haberi yarın sabah olunca öğrenecektim, ki bu haber doğrusu beni çok şaşırtmıştı birazda güvenlik nedeniyle gizli tutulduğundan bize geç söylenmişti, nihayet sabah olmuş ve tüm akademi alanında bulunan arkadaşlar sabah sporu ve kahvaltıdan sonra bizim için bir tören hazırladılar ve bizde okulda yemin törenine katıldıktan sonra resmi olarak okul öğrencisi olduk.Sabah saat 9 dan sonra tüm kampta bir telaş başlamıştı ve cevre temizliği benzeri hazırlıklar yapılmıştı artık. Önderliğin geleceğini söylediklerinde açıkçası inanmamıştım duyduklarıma ve emin ola bilmek için tekrar kampta uzun zamandır kalan diğer hevallara Baskan Apo’mu gelecek? Diye tekrar sordum aldığım cevap evet olmuştu, hayretler içinde saatlerin geçmesini beklerken şaşkın şaşkın düşünüp duruyordum.
Milyonların kendilerine Başkan kabul ettikleri bir insanı karşımda görmek dinlemek...

Hepimiz okula girmiştik ve Önderliğin gelmesini beklemeye başladık, kapıda bulunan günlük subay arkadaş Başkanın gelişini bekliyordu.Önderliğin geldiği anda kapıda bekliyen arkadaşın dikkat komutuyla hepimiz ayağa kalktık ve okula Önderlik girdi. Karşımıza geçip önce okul yönetimini kaldırıp sonra bugünkü ders hakında nelerin üzerinde konuşulması gerektiğini söyledi, tabi ben olanların hayalmi gerçekmi olduğunu düşünmekten derse yoğunlaşamamıştım, yaşadıklarım güzel bir rüya gibiydi, ama gercekten Önderlik karşımızda ayakta durup ders anlatıyordu, 4-5 saatlik bir anlatımdan sonra öğlen arası verilmişti. O ilk Önderliğin ders anlatımının nasıl geçtiğini anlayamamıştım halla bana hayal gibi geliyordu özelikle ders anlatımında Önderliğin kişilik ve yine ülke sahasında yaşanan anlamsız kayıplara karşı dile getirdiklerini, çok öfkeli ve sinirlenerek anlatıyordu ki bu yaşanan durumlara çok kızdığı her halinden belliydi, herkes öğlen yemeği hazırlığını yaparken günlük subay arkadaş bize arkadaşlarla yemek yemeyin siz bugün Önderlikle birlikte yemek yiyeceksiniz dedi. Bu sözler üzerine bizi bir telaş tutmuştu artık önderlikle yüz yüze konuşup tanışacaktık. Ama ilk aklıma gelen Önderliğin eğitimdeki sert tavırlarıydı, bizede bu sert tavırlarla yaklaşsa nasıl davranmalıydım diye düşünüyordum. Bende bıraktığı bu ilk izlenim, bende korku ve heyacan karışımı duygulara yol açıyordu. Yılardır hayalini kurduğum bir an ama ben nasıl konuşabilirdim bukadar sert bukadar sinirli biriyle, eğitimdeki o keskin bakişlar aklima geldikçe boğazım düğümleniyor yemek yiyebileceğimi sanmıyordum, karışık ve korku veren düşüncelere kapılmıştım. Birde yeni oluşumdan dolayı Başkan ve tavırlarını anlayamıyordum ki buda gayet normaldi yeni gelen brisi için.

Tedirginlik içinde sırayla Önderliğin olduğu yere doğru ilerledik ve tek tek bizi gözlerimizden öptü ve yemeğe geçmemizi söyledi, ilk konuşması höşgeldiniz demesi ile birlikte adeta ben büyülenmiştim, hayretler içinde kalmıştım tüm korkularım boşa çıkmış şaşkınlık içinde kalmıştım yüz ifademin değiştiğini yüzümdeki tedirginliğin yerini tebesume biraktiğini hisetmiştim.Başkan APO’nun bana verdiği güvene ragmen kendimi çok zorluyordum, herhangi bir yanlışlık ve hatta yapmamak için, konuşurken.

Önderliğin o ilk sözleri, konuşması birden tüm ön yargılarımı böşa çıkmıştı ve adeta ben yeniden doğmuş gibi kendimi rahat his ediyordum, sanki eğitimdeki o sert tavırlı kişi o değilmiş gibiydi bir insan nasil bukadar değişebilir, bir insan nekadar sevgi dolu olabilir, burda, insan Önderliğin farkını his edebiliyor, anlayabiliyordu.

Sırayla, tek tek, nerden geldiğimizi nereli olduğumuzu sordu ve sıra bana gelince ismimi, köyümüzün ismini, yine kimlerden olduğumu, köyümüzde eskiden bazı partiye katılan kişileri, yine örgüte nasıl katılma kararı aldığımızı sordu, katılma kararı alırken nelerden en çok etkilendiğimizi sorudu.Köyümü tanıdığı için bana yöneltilen sorular daha bir kişisel ve özel sorular olmuştu.

Evet herkesin görmek istediği, görüşme hayalleri kurduğu, milyonların Önderi Başkan APO karşımızdaydı.Tüm bir 5 ayı birlikte geçirecektik ve her iki günde bir gelip okuldaki öğrencilere ders verecekti bu çok büyük bir şanstı ilk katılan birisi için bende şanslı olanlardandım. Herşey bir yana, hatta verdiği eyitim bile, hayatımda en önemli an olan o saatleri o ilk sohpeti kim bana unuturabilecekti? Bu herşeye değerdi.

Başkan APO dan eğitim almak büyük bir onur, güzel bir şans ve çok anlamlıydı.

Böylelikle uzun bir eğitim devresini Önderlik sahasında geçirmiştim ve artık devre sonu yaklaşmıştı, artık yavaş yavaş ülkeye guruplar gidiyordu Botan, Zagros, Amanoslar ve ülkenin diğer alanlarına.

Önderlik sahasında geçirdiğimiz 5 aylık eğitim devresi artık bittmiş ve biz ülkeye gitmek için hazırlıklarımızı yapmıştık, en son ülkeye gidecek gurup içinde benimde ismim okunmuştu ve birlikte geldiğim arkadaşlarla yola koyulacaktık. Bizi götürecek üstü açık pikap gelmiş ve tüm arkadaşlardan sirayla hatir istedik. Son olarak Önderlik tek tek bizden hatır istedi, bize son olarak bir isteğimizin olup olmadığını sordu ve bizlere kendimizi korumamız gerektiğini, şehit düşmememiz gerektiğini söyledi, hepimize tek tek sarıldıktan sonra sırayla arabalara bindik artık ayrılık zamanı gelmişti.

Bizi taşıyan pikap ilerledi ve arkamızdan Önderlik koşup her iki elini kaldırıp bizi uğurladı ve selamlama anı vardiki bu an hiç bir zaman akılımdan çikmayacak bir andır, o anda hepimiz Önderliğin bu hareketi karşisinda kendimizi tutamayıp ağlamıtık. Belki Baskan APO’nun yaptiği çok sıradan bir hareket gibi görünsede o hareketiyle bize nekadar değer verdiğini ortaya koymuştu. Hiç bir zaman aklımdan çıkmıyacak Önderliğie has o el hareketi ve uğurlama anı şimdi bile gözlerimim önünde ve o ilk anki duygular canlılığını bende korur.

Unutulması mümkün olmuyan ve mümkün olmuyacak bir an.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Serok APO’yla tanışma
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
:.:MMK:.:Malpera Mûzîka Kurdî - Kürtçe M :: DEĞERLERIMIZ :: GERILLA ANILARI-
Buraya geçin: